Doğal boyamacılık; doğada bulunan taş, toprak, maden, bitki ve hayvanları kullanarak boyarmadde elde etmek ve bu boyarmaddelerin yün, pamuk, ipek gibi çeşitli lif ve kumaşları boyamak amacıyla uygulanan çok eski dönemlerden beri bilinen ve halen süregelen bir sanat dalıdır.
Uzun yıllar yapılmış olan doğal boyacılığın boyarmadde olarak hammaddesini sayıları sınırlı olan maden ve toprak, birkaç hayvan ve sayıları oldukça fazla olan bitkiler oluşturmaktadır.
Geçmişte göçler dolayısıyla boyacılık denemeleri kaybolmuş gibi görünse de Türkler boyacılıkla çok uzun yıllar uğraşmış ve bu sanatı uygulamışlardır. Osmanlılar zamanında Bursa, İstanbul, Edirne, Tokat, Kayseri, Konya gibi dokumacılığın geliştiği yörelerde bitkisel boyacılık çok gelişmiş ve uygulanmıştır. Bu önemli boyacılık merkezlerinden başka yöresel ihtiyaçları karşılamak amacıyla Anadolu’nun hemen her tarafında boyacılık yapılmış ve özel olarak boya bitkileri yetiştirilmiştir. Bazı yörelerimizde “Cehrilik”, “Boyalık” gibi yer adlarının bulunması da bu görüşü doğrulamaktadır (Arlı 1984).
Doğal boyalardan hayvansal gruba giren Koşnil (Coccus cacti) ve Kermes (Kermes ilicis) bir tür böcekten, purpur ise Purpur murex brandalis, Murex turunculus, Purpura haemostana gibi yumuşakçalardan elde edilmekteydi (Kayabaşı 1995).
Purpur ile ilgili olarak ilk Sümerler de II. Sargon döneminde mor purpur ve kırmızı purpurdan bahsedilmektedir. Ayrı ayrı kullanılmış olabileceği gibi, bu ikisi birlikte kullanılmış da olabilir diye söz edilmiştir (Karadağ 2006).
Doğal boyamacılıkta bitkisel boyarmaddeler, doğal yaşamda çok kolay bulunması, renk seçeneğinin zenginliği ve çeşitliliği yönünden de diğer hayvansal ve madensel boyarmaddelere göre daha çok tercih edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder