Canatar (Thsz), bitkisel boyalar ve boyacılık hakkında tarihsel bilgi vermiştir. Bitkisel boyaların en önemlilerinden ve ekonomik açıdan da değeri olan kökboya ve cehri bitkilerinden bahsetmiştir. Milattan 3500 sene evvelinden beri kullanılan çok önemli bitkisel kumaş boyası olan mavirengi veren Çivitten de bahsetmiştir. Bitkisel boyaları
ve boyacılığın Osmanlı ekonomisindeki yerini açıklamıştır.
Öztürk (Thsz), boya ve boyarmaddenin tanımı ve tarihçesi, boyama işlemleri, Dünya’daki ve Türkiye’deki boyarmaddelerin tarihçesi ve kullanım alanlarından söz ederken, liflerin doğal ve yapay olarak sınıflandırmasını yapmıştır. Ayrıca doğal boyarmaddelerin yapay boyarmaddelere geçiş sürecinden de bahsetmiştir. Yazar, bitkisel boyacılıkta materyal olarak kullanılan yün ve ipeğin fiziksel ve kimyasal yapılarını açıklayarak bitkisel boyacılıkta kullanılan bitkileri, mordanları, boyama işlemlerini ve haslık kavramını açıklamıştır. Örnek bir çalışma olan DOBAG projesinden ve uygulanan reçetelerden örnekler vermiştir. Araştırmasında yazar bitkisel boyarmaddeleri ele alırken, daha çok geleneksel anlamda Türkiye genelinde kullanımı yaygın olan bitkileri seçmiştir. Doğal boyamacılığın yapılış biçimiyle ilgili bir çok yayının ise, sıradan ve konuyla, kültürel ve ticari boyutuyla ilgilenen yayınların oluşturduğuna dikkat çekmiştir. İnsan sağlığına ve çevre kirliliğine verilen önem, boyama sisteminin seçiminden geçtiğini ifade etmiştir.
Eyüboğlu vd. (1983), doğal boyacılığın başlangıcı ve tarihçesinden, doğal boyarmadde içeren bitkilerden ve bunların başlıcalarını sağladıkları renklere göre incelemişlerdir. Bunları morlar, eflatunlar, kırmızılar, maviler, lacivertler olarak gruplandırarak tarihsel süreçlerini ve bu renkleri elde ettikleri bitkilerden söz etmişlerdir. Bu araştırmada ayrıca
lif boyama yöntemlerinin olabildiğince büyük bir kısmını saptamak, öte yandan doğal boya kullanmak isteyen herkese bunun kolaylıklarını göstermek amaçlanmıştır.
Uğur (1988), Eskiden kullanılan doğal bitkileri tekrar kullanarak yeni yöntemlerle beraber günümüze kaynak oluşturmuştur. Yabancı literatürde adı geçen birkaç bitkiyi de Latince isimleriyle tanıtmıştır. Mordanlama ve boyama, renklerin elde edilişi hakkında
bilgi vermiştir. Boya veren bitkilerin ilkbahar ve yaz aylarında yaş iken toplamanın, yararlanmak açısından en uygun yöntem olduğunu ve bunların kurutularak saklanması gerektiğini vurgulamıştır. Mordanı açıklayarak doğal ve kimyasal olarak iki grupta incelemiş ve bunları örneklerle açıklamıştır. En uygun mordanlama işlemini, mordan miktarını, boyamada kullanılan malzemeleri ve boyamada öncelik tanınan işlemleri açıklamıştır. Ayrıca boyalarda solma olgusu yani ışık haslığından bahsederek ışık haslığının nasıl yapılacağını da anlatmıştır. Renkleri sarılar, kırmızılar, maviler, morlar, kahverengiler, yeşiller, bejler, toprak renkleri, siyahlar ve griler olarak gruplandırmış ve bunları elde ederken en uygun bitkiyle hangi oranda ve hangi mordanla kullanılacağına ilişkin bilgiler vermiştir.
Canikli (1989), boyacılık tarihi açısından büyük önemi olan Kökboya bitkisini kullanarak çeşitli mordan ve boyama yöntemleriyle boyama yapmıştır. Kiremit, sumak, tarçın, taba, vişne çürüğü, şarap, bordo, acıkırmızı biber, kuşburnu, ağaç kökü, olgun şeftali, pişmiş ayva, kızıl kahve, gül kurusu, kızıl kahve, üzüm pestili gibi Türk el halılarının dokunmasında kullanılan renkler elde edilmiştir. Bu renkler üzerinde ışık ve sürtünme haslıkları değerlendirilmiştir. Işık haslığı 3 ile 8, sürtünme haslıkları 2 ile 4 arasında değişen sonuçlar elde etmiştir.
Soysaldı (1990), yaptığı araştırmada Anadolu’da yetişen ve boyacılıkta da kullanılan Kurtbağrı bitkisini kullanmıştır. Bitki yapraklarını boyarmadde haline getirmek için sıcak su, soğuk su ve alkol ile işleme tabii tutmuştur. Her üç boyarmadde ile %1, %2,
%3, %4 oranında 5 mordan kullanılarak ve mordansız olmak üzere 63 boyama yapılmıştır. Kurtbağrı bitkisinden sıcak su ile; hardal beji, fıstık yeşili, kum yeşili… v.b., soğuk su ile elde edilen renkler ise sarı, bej, koyu kum yeşili, koyu saman sarısı, kurumuş tütün yeşili…v.b., alkol ekstraksiyonu ile ise, filizi yeşil, yaprak yeşili, ceviz yeşili, çimen yeşili… gibi renkler elde edilmiştir. Elde edilen renkler sonucundaki haslılar üç değişik boyarmaddeye göre farklılık göstermiştir.
Anonim (1991), bitkisel boyacılığın tarihçesi, boya bitkileri, bitkilerin toplanması, kurutulması, kullanılması, tanınması ve öneminden bahsetmiştir. Yün ipliklerinin boyanmasında kullanılan bazı bitkilerin botanik özellikleri ve bu bitkilerden elde edilen
renkler, yünün yapısı, boyamaya hazır hale getirilmesi, mordan ve mordanlama yöntemleri açıklanmıştır. Boyarmadde tanımı ve özellikleri, gruplandırılması, boyama teorileri ve genel boyama metodu, haslık deneyleri incelenmiştir.
Kılıç (1994), araştırmasında meyve olarak yararlanılan, fakat boyamacılıkta da önemli yere sahip olan nar bitkisini kullanmıştır. Nar bitkisinin meyve kabuğunu %50, %100
ve %150 oranlarında kullanarak %1, %2 ve %3 oranlarında 10 adet mordanla ve mordansız da olmak üzere 93 adet boyama yapmıştır. Yapılan çalışma sonucunda elde edilen renkler; hardal, açık sarı, açık sızma zeytinyağı, toprak rengi, yeşil kahve … gibi renkler elde edilmiştir. Işık haslıkları 1 ile 8, sürtünme haslıkları ise 1-2 ile 4-5 arasında değişmiştir.
Aydın (1995), soğan kabuğunu kullanarak farklı mordanlar ve boyama teknikleriyle açık kiremit, tarçın tütün rengi, kiremit, açık tarçın, turuncu, yeşil kahve, kuru meşe yaprağı, koyu kahve, koyu kına, açık turuncu, meşe palamudu… gibi çok çeşitli renkler elde etmiştir. Yapılan araştırmada ışık ve sürtünme haslıkları incelenmiştir. Işık haslığı
1 ile 6, sürtünme haslıkları ise 1 ile 3 arasında değişen değerler olarak tespit edilmiştir.
Kayabaşı (1995), araştırmasında uzun yıllardan beri boyamacılıkta boya bitkisi olarak kullanılan Cehri bitkisini kullanmıştır. Cehriyi, yüne göre %25, %50 ve %100 oranlarında ½ ve 1 saat kaynatarak sıcak ekstrat elde etmiştir. Yüne göre %1, %2, %3 oranlarında alınan 14 adet mordan kullanarak 378 adet mordanlı 9 adet mordansız boyama yapmıştır. Yapılan çalışma sonucunda elde edilen renkler açık saman sarısı, kehribar, zerdeçal, pişmiş elma gibi renklerden salamura yaprağına kadar farklı renkler elde edilmiştir. Bu renkler üzerinde ışık, sürtünme, yıkama, su damlası gibi haslıkları tespit edilmiştir. Işık haslığı 1-8, sürtünme haslığı 2-5, yıkama haslığı akma (pamuklu
ve yünlü beze) ve solma 2-5, su damlası haslığında 3-5 arasında değişen değerler bulunmuştur.
Etikan (1996), yaptığı araştırmasında doğal boyalar içerisinde, boya bitkisi olarak önemli yere sahip olan Sergil bitkisini kullanarak yün halı iplikleriyle boyama yapmıştır. Yüne göre %100 oranında Sergil bitkisi ve %3 oranında asit kullanılarak 3
Basat (1997), yaptığı araştırmasında Türkiye’de hemen hemen her bölgede yetişen 200 kadar türü olan sığırkuyruğu bitkisinin yaprak ve çiçeklerini kullanmıştır. Sığırkuyruğunu, yüne göre %100 - %200 oranlarında %3 - %5 oranlarında ise mordan kullanılmıştır. Buna göre yün halı iplikleri önce mordanlanmış sonra boyama işlemi 1-2 saat süre ile uygulanmıştır. Bu araştırmada 80 adet boyama yapılmış, elde edilen renkler kirli sarıdan hardal rengine kadar değişiklik göstermiştir. Bu renklere göre de ışık haslıkları 2 ile 8, sürtünme haslıkları 1 ile 4-5 arasında değişmiştir.
Kayabaşı vd. (1999), araştırmada yün halı ipliklerinin mordan ile işlem görme şeklinin
ön ve son mordanlama yöntemlerinin Mürver (Sambucus nigra L.) bitkisinin meyveleri, kökboya bitkisinin toprak altı sürgünleri ve sığırkuyruğu bitkisinin tamamı kullanılarak elde edilen renklere ve bu renklerin ışık ve sürtünme haslıkları üzerine etkileri belirlenmiştir. Yün halı ipliğine göre %100 oranında alınan bitkiler %3 oranında 3 farklı mordanla ön ve son mordanlama yöntemlerinin 20 dak., 40 dak., 60 dak. süreler ile uygulanması sonucunda nefti yeşil, limon küfü, toprak rengi, koyu gül kurusu, tarçın, sarı… gibi farklı renkler elde edilmiştir. Yapılan araştırma sonucunda elde edilen renklerin ışık haslıklarının düşük, sürtünme haslıklarının orta değerde olduğu saptanmıştır. Mordanlama sürelerinin 20 dak., 40 dak., 60 dak. olarak uygulanmasının fazla etkili olmadığı saptanmıştır. Ve mordanlama yönteminin de ön mordanlama yöntemi ile yapılması önerilmiştir.
Aydın (2001), araştırmasında belirlenen 10 bitkiyi, ilmelik ipek halı iplikleri ve saf ipek beyaz gömleklik kumaşlara göre %100 oranında alarak 5 farklı mordan ile 30 dak. ve 60 dak. işlem görmelerini sağlamıştır. Ayrıca mordansız boyama da yaparak 220 boyama elde etmiştir. Boyama sonucunda elde edilen renkler; ipliklerde, sarı, koyu sarı, krem, hardal, haki, kızıl kahve gibi renkler elde edilirken, kumaşlarda ise; sarı ve tonları, krem, çağla yeşili, gül kurusu, toprak rengi gibi renkler elde edilmiştir. Bu renklerin
ışık, sürtünme, su damlası, yıkama ve ter haslıkları incelenmiş ve haslık değerleri bitki çeşitliliği, mordan ve mordan oranı, mordanlama süresinin etkili olduğunu belirlenmiştir.
Kahvecioğlu (2003), yurdumuzun hemen hemen her yöresinde yetişen ve içerisinde boyarmadde bulunan at kestanesi bitkisini araştırmasında kullanmıştır. Yün iplik ağırlığına göre % 100 oranında alınan at kestanesinin yaprak, meyve iç ve meyve dış kabuklarıyla mordansız ve % 3 oranında 10 adet mordan ile sıcak ve soğuk ekstraktlarla
120 boyama yapmıştır. Yapraktan kimyon ve hardal ağırlıklı olmak üzere 12, meyve iç kabuğundan kahverengi ve tonları olmak üzere 14, meyve dış kabuğundan ise sarı ve tonları olmak üzere 16 farklı renk ve tonlarını elde etmiştir. Elde edilen renklerin ışık haslığı 1 ile 8, sürtünme haslığında 1 ile 5, su damlası haslığında ise 3 ile 5 arasında değişen değerler olarak tespit edilmiştir. Bu değerlerde bitki bölümleri, boyama yöntemleri, mordan çeşidi ve mordan oranları etkili olmuştur.