27 Eylül 2011 Salı

15.y.y'lar Arası Hayvanlı Halılarının Desen ve Kompozisyon Özellikleri


13.14. ve 15.yy hayvan figürlü halıların yüzey bölünmelerine yönelik ilk ciddi Prof. Dr.  Kurt  Erdman  yapmıştır.  Kurt Erdman  yaptığı  araştırmalarda halılarla Avrupalı ressamların tablolarında halı resimleri arasında kurduğu
ilciler doğrultusunda parçalan değerlendirip orijinal desenlerin keyfiyeti konusunda rekonstrüksiyon çalışmaları yapmış bu dönemin halılarının kompozisyon, yüzey bölünmesi, motif şekilleri, ebatları tespit konusunda çok büyük yardım sağlamıştır.
Hayvanlı halıların yüzey bölünmeleri hayvanların sıralanışına, sayısına ve geometrik şekillerin durumuna göre değişmektedir. Zemin öncelikle büyük yada küçük karelere bölünür, basit görünümlü bu karelerin içleri ise sekizgenlerle doldurulur. Hayvanların sayısına, tek yada çift oluşuna, iki veya dört ayaklı oluşlarına veya ağaç etrafındaki konumlarına göre bu halılar gruplara ayrılırlar.
Birinci grup yüzey bölünmesi, Meraldik duruşlu tek hayvanlarla birlikte tek ve çift başlı kartallarda kullanılmıştır. Bu halılarda zemin küçük karelere bölünmüştür ama daha eski örneklerde ise uzun altıgenler bölünüp, hayvan figürleri bunların arasına dolgulanmıştır. Uzun altıgenli yüzey bölünmesine örnek Demotte Şehnamesinin Washington Freer Galery'de bulunan minyatürü doğu çevrelerinde de aynı yüzyılın ilk yarısında böyle halı tasvirinin varlığını ortaya koymuştur (Aslanapa ve Durul 1973).
İkinci grup yüzey bölünmesi, bir ağacın iki tarafında yerleşmiş birer kuş motifinin oluşturduğu kompozisyon semah düzenek alternatif olarak da iki ağacın ortasında bir kuş bulunan bir şekilde kompoze edilmiştir. Bu tarza örnek sadece Şano di Pietro'nun Hz.Meryem'i tasvir eden bir resminde görülmektedir (Yetkin 1991). Bu resimdeki yüzey bölünmesi ressamın kendi hayal ve tasavvurlarına dayanan bir tasarım olabileceğinden iki ağaç arasındaki kuş figürlü kompozisyonu genel bir üslupmuş gibi düşünülmemelidir.
Üçüncü grup yüzey semah hayvan figürlü halıların figüratif özelliği geometrik saha ve bölümlere ayrılan halı yüzeyinin bazen tek kuş bazen de dört ayaklı hayvan figürleriyle doldurulması şekliyle oluşturulmuştur.
Dördüncü grup yüzey bölünmeli hayvan figürlü halılarına gelince geometrik alanlara bölünen halı yüzeyinin içi çift olarak yerleştirilen hayvanlarla doldurulmuştur, Bu grubu oluşturan hayvanların farkı çift olarak yerleştirilmeleridir. Bu hayvanların çift düşünülmesinin temel alt yapısında dünyanın dualiter yapısının ifade edilmesi amaçlanmış olabilir. Erkek dişi, madde mana, iyi kötü, beden ruh gibi birbirinden ayrılmaz farklılıklar ekseni içinde bir düşünceden kaynaklanabileceği görüşü de ortaya atılmıştır. Bazı görüşlere göre de insanların beşeri münasebetlerini, iki aşığın birbirlerine karşı olumlu ve olumsuz hallerini kuşların duruş şekilleriyle ifadelendirildiği bildirilmiştir.

Dördüncü grup yüzey semah halılar, daha ileri ki dönemlerde hayvan mücadele sahnelerini konu edinmişlerdir. Orijinal halılarda bu dört yüzey bölünme ve kompozisyon şekilleri dışında farklı olarak düşünülmüş başlıca kompozisyonlarda görülmektedir. Örnek olarak hayvan figürleri geometrik bölümlerin dışına yerleştirilmiş yada geometrik sahalar tamamen ortadan kaldırılmış olarak ortaya çıkmışlardır.
Geometrik bölümleri ortadan kaldırılmış halılarda horoz, kuş gibi kuvvetle üsluplaşmış hayvan figürleri basit bir şekilde değişik eksenler üzerinde sıralanmaktadırlar (Aslanapa 1987).
Hayvanlı halıların suları Selçuklu halılarında olduğu gibi Kufi yazı kökenli veya örgü desenlerle süslenmiş olarak zümrüdü Anka, geyik, ejder ve hayat ağacı etrafında iki kuş figürünün geometrik alanların etrafını süslemiştir (Öney 1989).
Kısaca hayvan figürlü halıları desen şekillerine göre incelersek ilk grupta hayvan figürleri sınırları kesin belirtilmeyen kareler içindedir. Zemin karelere ayrıldığında simetrik işlenen hayvanlardan her biri kare içinde kalıyormuş gibi işlenir. Bugün Konya Etnografya müzesinde bulunan ve sanat tarihçilerince Horozlu Hah olarak bilinen halı bu tiptedir.
İkinci grup halı zemin küçük karelere bölünür. Bunlardan her biri içine tek başına bazen sırt sırta, bazen de karşılıklı duran hayvan çiftleri işlenir. Bazı örneklerde hayvanlar çift başlı dokunur. Özellikle Rönesans ressamlarının tablolarında sık görülen hu halıların benzerleri Fustat buluntuları arasında bulunur.
Üçüncü grupta halı zemini iki kareye ayrılır. Karelerden her biri sekizgenlerle doldurulur. Bunların da içi bir hayat ağacı etrafında yerleştirilmiş ejderler, tavus kuşları veya birbirleriyle mücadele eden hayvan figürleriyle süslenir. Üçüncü grup yüzey bölünmesine örnek, Marby ve Ming halısı diye tanınan örneklerdir.
Bir hayat ağacının iki yanına yerleştirilen tavus kuşlarından meydana gelen süslemeye sahip Marby halısı bulunduğu dönemlerde Selçuklular döneminden kalmış en erken tarihli halı diye tanımlanmış olup, ressamların tablolarında da benzer figürlerle süslü halılar bulunduğunda Beylikler çağından kaldığına karar verilmiştir.
Ming halısı bugün Berlin İslâm Eserleri Müzesi'nde bulunmaktadır. Halı üst üste yerleştirilmiş iki kare içindeki mücadele eden ejder ve zümrütü anka kuşuyla süslüdür. Bu grup halılarda zeminin iki çift kareye bölünüşü XVI. y.y. Erken Osmanlı dönemi halılarından örnek .alınmış bir şema ortaya koyar. XVI.yy'da dokunan örneklerinin Bergama civarında dokunduğu kabul edilir. Beylikler dönemi hayvanlı halıları da Bergama civarında dokunmuştur denilebilir.
Dördüncü grup örneklerde ise, halının zemini bozulmuş, üçüncü gruptaki kareler kaybolmuş, halının zemininde küçük madalyonlara dönüşmüştür. Kareleri dolduran hayvan figürleri başta kalmış ve kareler arasına serpiştirilmiştir. Bu gruba örnek olan halılar Fustat grubu içerisindeki sahnelerde görülmüşlerdir. Dönemleri içerisindeki diğer düz dokuma ve işleme ürünlerine de tesir etmiş, değişik ürünler ortaya çıkmasını ağlamışlardır. Bu tarz yüzey bölünmesi şekliyle dokunan güncel örneklerle Konya ve
Aksaray yöresinde, Aydın ve Manisa civarındaki bölgelerde rastlamak mümkündür. Aksaray yöresinde hayvan figürlerine Enik (köpek yavrusu) bu tip dokumalara da enikli kilim denilmektedir. Aydın ve Manisa civarında aynı hayvan figürlerine inek, de inekli kilim denilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder