25 Eylül 2011 Pazar

15. Yüzyıl Selçuklu Dönemi Hayvan Figürlü Halıları


Anadolu Selçuklu halılarının 22 örneği bulunup, bunların 8 tanesi İstanbul İslâm Eserleri müzesinde bulunmaktadır. Bu halılar Konya Alaaddin Camii'nde depodan çıkarılmışlardır. Bu halıları Danimarkalı Lotydved'in delaleti ile İsveçli F.R.Martin tarafından keşfedilmiştir. Fustat'ta bulunan halılardan yedi tanesinin de Selçuklu halısı olduğu kabul edilmiştir (Aslanapa 1987). Selçuklu halılarının üç tanesi Eşrefoğlu Camiinde bulunmuştur.
Sonraki yıllarda Tibet'te dört halı daha keşfedilmiş ve . Bu halılar vasıtasıyla Selçuklu halı sanatı hakkında bilgi edinilmiştir. Son yıllarda yapılan araştırmalarda Selçuklu dönemi haklarıyla veya beylikler dönemi arasında ki dönemi de ihtiva edebilecek durumda bir üslup gelişmiştir. Prof.Dr.Oktay Aslanapa tarafından Selçuklu döneminden kaldığına inanılan hayvan figürlü dört hah bulunmuştur. Tibet'te bulunan ve Anadolu Selçuklu dönemi sanatının üslubunu ve teknik özelliklerini gösteren oniki halı arasından dört tanesi hayvan figürleriyle bezenmiştir. Bu halılar genel bir grup içinde hayvanlı halılar, "Carpet Animal” olarak üsluplanmıştır. Tibet halıları olarak da nitelendirilen bu dört halı hayvanlı halıların sadece dört örneğim içerir. Yapılan teknik analizler bu halıların sipariş üzerine Anadolu Selçuklu devletinde dokutulduklarını ortaya çıkarır. Bu dört halı Çehre halısı, Çağan Halısı, Kircheim Koleksiyonu Halısı, Bruşettine Koleksiyonu Halısı, Eskenazi/Orient Stars Halisidir (Deniz 2000).
Kircheim tarafından Münih'te satın alınan hayvan halısı, 1410 tarihli Londra National Gallery'de bulunan, Siena ekolü Meryem'in evlenmesi tablosunda ayaklar altına, yere serili halıyla yakın benzerlik göstermektedir.
Hayvanlı halıların hakkında bilgilerin ortaya çıkarılıp yorumların yapılmasını ciddi şekilde ortaya atan onlara karakteristik özellikler atfeden Prof. Dr. Kurt Erdman olmuştur.
XIV.yy ve XV.yy'larda hiçbir İran halısı veya parçası kalmamıştır. En eski İran halısı XV.yy sonundan günümüze gelebilmiştir. Daha öncesi için bu halılara kaynak olan minyatürlerdeki halı tasvirleri de hep geometrik şekildedir.  Yalnız son olarak ortasına yakın bir yıla tarihlenen Demotte Şehnamesinin Washington Freer de bulunan minyatürün de sağa dönük bir dört ayaklı hayvan figürü bulunur.

Türk hayvanlı halılarının kompozisyonunu gösteren bu halı 1330 tarihlerinde ithal edilmiş olmalıdır.
14.yy erken Osmanlı yada beylikler dönemi olarak nitelendirilen dönem erişinde soyut hayvan halılarının ün yaptığı ve uzantılarının Osmanlı devri Kafkas ve Bergama halılarında görüldüğü bilinir. İtalyan, İspanyol ve Flaman tablolarındaki resimlenen halılar bir mekan anlayışı içinde figürlerin, ayaklar altında ince ayrıntılarıyla islenen halıları Avrupa'ya ihraç edilen soyut ve geometrik halı orjinallerinden esinlenerek resmedilmişlerdi. Ressamlara fikir veren bu halılar taban yada seccade biçimindeki halılardır (Öney 1989).
kler dönemi halılarının çoğu XIV. ve XIV.yy'a ait olmasına rağmen Selçuk dönemine aitmiş gibi düşünülmüştür. Anadolu'da yeni bulunan orijinal halılara bakılarak beylikler dönemi hayvanlı halıları ayrı bir başlık altında değerlendirilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Beylikler döneminden günümüze gelebilen örnekler yün malzemesi açısından doğal boyalar ve bitkilerden elde edilen boyalarla renklendirilmiştir. Örneklerinin çoğunluğu seccade boyutunda olup, halılar daha çok hayvan figürleriyle süslüdür. Hayvanlar genelde üsluplaştırılarak verilir. Bazen birkaç hayvanın çeşitli azalan birleştirilerek tek bir motifmiş gibi takdim edilir. Kuşun kanadı ve ejderin gövdesi birleştirilerek bir motif halinde dokunur. İstanbul Vakfılar Müzesindeki halı örneğinde görülmektedir (Deniz 2000).


Selçuklu halılarının figürsel analizinde Pazırık Kurganından çıkan insan, hayvan, bitki karışımı yani üç ayrı canlı varlık unsurunu indimaç etmiş melez bir söylence hayvanın kuyruk ve kanat formlarıyla İstanbul Vakıflar Halı Müzesindeki griffon (geyik, tavus, kaz, kuş) motifi aynı özellikte kanat ve kuyruklara sahiptir. Pazırık figürlerinin özelliği Selçuklu halılarında görülmektedir.



Şekil . İstanbul Vakıflar Halı Müzesindeki hayvanlı halıda bir Griffon motifi

Atların sırtına yerleştirilmiş eğerlerdeki eserlerdeki bazı sembolikler söz konusu hayvan değişse de at  XV.yy Selçuklu halılarında yerini mitik griffona bırakmıştır. Bu hayali hayvanın sırtına gene aynı semboliğin yerleştiği görülür.



 
Şekil . Konya hayvanlı halısından bir figür Şekil 5. Pazırık at haşası
Pazırık halısıyla günümüz Türk halıları arasında bordürlerdeince sedeften sonra esas bordürün gelmesi anlayışı değişmemiştir. İç zeminin karesel özelliği de devam etmiştir (Ateş 1996).

Bu dört halı ilk defa Orient Stars'da Michael Franses tarafından yayınlanmış, böylece halı sanatına büyük hizmet ve canlılık getirmiştir. Bunların hepsinde büyük hayvan şeklinde yaratıklar vardır (Anonim 1998).
Halı zemini dört eşit kare ve dikdörtgen şemaya bölünmüş, bunlardan herbirine, iç içe yerleştirilmiş hayvan figürleri işlenmiştir. Bu halılar keşfedilinceye kadar Selçuklu halılarında hayvan figürleri hakkında bilgi bulunamamıştır. 1990 yılı bu açıdan hayvanlı halılar konusunda çok büyük ışık tutmuştur. Selçuklu hayvanlı halıları olarak bu grup oluşmuş, daha sonra beylikler dönemi hayvanlı halılarına öncülük ettiği ortaya çıkmıştır (Aslanapa 1997).
Karbon tarihlemesi sonucu Anadolu kökenli olduğu anlaşılan Nepal'de bulunan bir dizi halı Türkiye'ye getirilmemiştir. müzelerde sergilenmektedir (Ölçer 1997).
Pazırık halısında gördüğümüz ifade türünde başı arkaya dönük Pars aynı şekilde Selçuklu halılarında da görülür. Aynı şekilde Pazırık'taki keçede bulunan simgeler 17 yy Uşak halısıyla sonsuzluk prensibinde buluşmaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder